Kriz ve Afet Dönemlerinde Sosyal Medya Kullanımı

Sosyal Medya
Kurum ve markaların, afet gibi beklenmedik acil durumlara karşı doğru bir iletişim stratejisi belirlemeleri, kriz ortamlarında kendilerini kitlelerine doğru ifade edebilmeleri açısından oldukça önem taşıyor. Yapılan bir araştırma, 18 ila 24 yaş arasındaki insanların üçte birinin birincil haber kaynağı olarak sosyal medyayı kullandığını gösteriyor. Bu nedenle, markaların kriz ortamlarında sosyal medya iletişim kanallarını etkili bir şekilde kullanmaları gerekiyor.

1) Kitlenize seslenmek için sosyal medyayı kullanın

Günümüzde özellikle kriz dönemlerinde sosyal medya birçok kişinin başvurduğu ilk haber kaynağı. Son dakika gelişmelerinden haberdar olmak veya yaşanan gelişmeler hakkında yorumda bulunmak isteyen kişiler sosyal medya mecralarına yöneliyor. Kurumlar da sosyal medyayı, kriz ortamlarında yaşanan anlık gelişmeleri takip edip hızlı adımlar atarak topluma fayda sağlayacak kampanyalar oluşturmak için kullanabilirler.

İnsanlar, etkileşimde bulunduğu kurumlarla ortak bir paydada buluşmayı ve kendi doğrularıyla kurumların doğrularının örtüşmesini bekliyor. Bu kapsamda, yapılan bağışların ve desteklerin sosyal medya hesaplarından şeffaf bir şekilde paylaşılması, diğer markalara örnek olurken kurumların sağduyulu kimliklerini güçlendirmelerini sağlıyor.

Günümüzde, sosyal medya sayesinde önceden sınırlı bir kitleye uzun bir zaman diliminde yayılan krizler artık dünyanın dört bir yanındaki insanlara anında ulaşabiliyor. Bu kapsamda, kurumların destek çağrılarını, yardım kampanyalarını ve bağışlarını global çapta gerçekleştirmeleri, kurumları toplum tarafından sağduyulu bir noktaya koyuyor. Kurumlar seslerini global çapta duyurmak için sosyal medya kanallarını etkili bir şekilde kullanmalılar.

2) Odağınızı afetin yaralarını sarmaya yönlendirin

Kriz ortamında kurumlar, önceden planlanmış her türlü etkinlikleri, lansmanları, basın bültenleri ve röportajları ileri bir tarihe almalılar ve odaklarını tamamen kriz ortamını yatıştıracak fayda odaklı projelere yönlendirmeliler. Bu zamanlarda yapılan projelerin sosyal medyada nasıl bir tasarımla paylaşıldığı ise oldukça önemsiz bir hale geliyor. Kriz zamanlarında kitleler, estetik tasarımlar yerine afet bölgelerindeki ihtiyacı karşılamaya yönelik kritik yardımlar görmek istiyor.

3) Rakiplerinizle beraber çalışma becerilerinizi geliştirin

Kriz zamanlarında toplum, kurumların beraber hareket etmelerini ve kaynaklarını rakip kurumlarla paylaşıp topluma daha faydalı projeler üretmelerini bekliyor. Kriz ortamlarında kurumlar, daha faydalı bir değer yaratmak amacıyla rakipleriyle ortak bir hedefte çalışmalılar. Her kurumun güçlü olduğu farklı yönler var, bu yönlerin tarafsız, ortak bir akıl tarafından bir araya getirilmesi, kurumların tek başlarına verebilecekleri desteğin sınırlılıklarının aşılabilmesini sağlıyor. Kurumların bu bağlamda, rakipleriyle iş birliği yapabilme becerilerini geliştirmeleri gerekiyor.

4) Planınız hazır olsun, aksiyon almakta geç kalmayın

Kriz ortamlarında kurumların sosyal medya hesaplarını aktif olarak kullanmaları ve yaşanan gelişmelere anında tepki vermeleri gerekiyor. Kriz döneminde kurumlar hakkında birçok yalan haber veya yanlış bilgi ortaya atılabiliyor. Kurumlar ortaya atılan iddialara hızlı yanıt vermediği takdirde, insanlar duydukları yanlış veya eksik bilgilere inanmaya başlıyor. Kurumlar anında yanıt verme becerilerini geliştirerek kriz ortamında ortaya atılan iddiaların önüne geçebilirler.

5) Resmi kaynaklar tarafından teyit edilmemiş bilgiler kullanmayın

Kriz ortamlarında doğru bilgi paylaşımı oldukça önemli bir konu. Kurumlar tarafından paylaşılan doğru bilgiler ne kadar yararlıysa yanlış bir bilginin paylaşılması da bir o kadar olumsuz etkilere neden olabiliyor. Bunun için kurumlar, kitleleriyle paylaştıkları bilgilerin doğruluğunu resmi kaynaklar üzerinden teyit etmeliler. Kurumların, doğal afetler gibi beklenmedik kriz ortamlarında nasıl bir iletişim stratejisi izleyeceklerini çalıştıkları ajanslarla önceden tasarlamalılar. Ek olarak kurumların sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanmaları ve sosyal medyada kendileri hakkında ortaya atılan asılsız iddiaların önüne geçebilmek için hızlı aksiyon alabilmeleri gerekiyor. Sosyal medyada paylaşılan bilgilerin resmi kurumlar aracılığıyla teyit edilmesi, kitleyi yanlış yönlendirebilecek bilgilerden kaçınılması ise diğer bir önemli nokta. Kurumların kriz ortamı öncesinde, rakipleriyle iş birliği yapabilme becerilerini geliştirerek oluşabilecek kriz durumları için ortaklaşa etkili kampanyalar hazırlayabilirler.

08 Mart 2023 Çarşamba tarihinde yayınlandı.



Sosyal Medyada Paylaş
İletişim